Takım Elbise Giymiş Erişilebilir Japon: Seiko Presage SRPB41J.

Bana göre Japon saatçiliği denince akla ilk gelen marka tartışmasız Seiko’dur. İlk olarak 1969’da quartz bir model olan Astron’u piyasaya süren Seiko, belki de dünya saat tarihinin gidişatını patentini de aldığı bu teknolojiyle tamamen değiştirdi. İsviçre saatçiliğini batma noktasına kadar getiren bu marka, elbette ki sadece pilli modelleriyle değil, otomatik ve kurmalı model yelpazesiyle de geniş bir kitleye hitap ediyor. Özellikle ülkemizde genelde “dededen kalan” ve çoğu kişinin ilk saati olan vintage Seiko 5’ler sayesinde Seiko’nun çok özel bir yeri vardır.

Ama bugünkü konuğumuz Seiko 5’in daha şehirli ve takım elbise giydirilmiş bir hali: Presage Serisi. Özellikle Japon kokteyllerinden ilham alan tasarımlarıyla popülaritesi artan “Cocktail Time” serisi, ulaşılabilir fiyatları ve yeterli kalitesiyle ülkemizde de oldukça seviliyor. Bugünkü modelimiz ise belki de en klasik olanı: Presage SRPB41J.

Saati elinize ilk aldığınız andan itibaren dokulu mavi kadrandan gözünüzü alamıyorsunuz. Fiyatının çok üzerinde bir görsellik sunan Presage, tam bir "conversation starter" olarak adlandırılabilecek bir saat olmayı başarıyor. Merkeze doğru siyahtan maviye geçiş yapan kadranı ve çok parçalı çelik bileziğiyle ister özel bir davette, ister rutin bir ofis gününde olun, Presage gözleri üzerinize çekmekte zorlanmayacaktır.

Seiko’nun “workhorse”u olarak nitelendirilen 7S26 mekanizmasının güncel hali olan 4R35, bu modele can veriyor. Önceki mekanizmaya ek olarak elle kurulabilme ve “hacking” özelliği de bulunan 4R35’in güç rezervi yaklaşık 41 saat.

Parlak çelikten üretilmiş 40,5 mm’lik kasası bilekte oldukça rahat hissettiriyor. Bunda kalınlığın 12 mm’nin altında tutulmuş olması etkili. Gömlekle rahatlıkla kullanılabilir; ne çok küçük ne de çok büyük diyebileceğimiz bir boyutta. Ayrıca kasa arka kapağının transparan olması sayesinde mekanizma izlenebiliyor, bu da saati almak isteyenler için ayrı bir motivasyon kaynağı olabilir.

Eksilere gelirsek: İlk akla gelen, ön camında safir kristal yerine Seiko’nun kendi geliştirdiği Hardlex cam kullanılmış olması. Bu fiyat seviyesinde safir cam kullanan modeller de bulunabiliyor; nitekim safir camlı Presage modelleri ayrıca mevcut. Bir diğer eksi, saatin su geçirmezliğinin 50 m ile sınırlı olması. Günlük kullanım için yeterli olsa da ben artık bir saatin minimum 100 m su geçirmezlik sunması gerektiğini savunuyorum. Son olarak bilezikten bahsedersek, beklentiyi çok yüksek tutmamak lazım, ancak ortalama bir Seiko 5’ten daha başarılı. Zamanla farklı deri kayışlarla kişiselleştirilebilir (Lug aralığı 21mm).

Genel olarak, Presage ister tek saat olarak kullanılsın ister özel bir günde hediye edilsin, her ortama ayak uyduruyor. Bu fiyat seviyesinde alınabilecek en mantıklı ve zamansız mekanik saatlerden biri.